Karabakh atı, güzelliği ve zarafeti ile bölgedeki diğer at ırklarından her zaman ayırt edilmektedir. Görünüşünün güzelliği nedeniyle Azerbaycan folkloru ve yazılı edebiyatında genellikle ceylanlarla karşılaştırılmıştır.
Nevzorov Haute Ecole sisteminde atın sağlıklı olması, atın güvenini kazanma, atın hissiyatını ve yeteneklerinin sınırlarını bilmek, ata kaliteli bir biçimde bakmak, atla iyi zaman geçirmek ve Haute Ecol sistemine güvenmek en önemli koşuldur...
“Bana her şeyi atlar öğretti. Onları dinlemelisiniz. Her ne olursa olsun atlar sizden daha güçlüdür ve onlarla kesinlikle zorla değil sabır ve anlayışla çalışmalısınız”
İnsanlığın geçmişinde at, bugünkü gibi spor amacıyla yetiştirilmiyordu. Tarımda, ulaşımda, iletişimde ve askeri alanlarda her an insanoğlunun en büyük yardımcısıydı. Bu nedenle at evcilleştirildiğinden bu yana inanç dünyasının, efsanelerin, halk yazınının ve kültür tarihinin en önemli temalarından birisi olmuştur.
Kafkasyalıların ”Sokrates”i olarak bilinen, 1684-1750 tarihleri arasında Kabardey bölgesinde yaşamış olan halk düşünürü, moralist Kazanoko Jabağı (Къэзанокъо Джэбэгъы), “Kimler dosttur?” diye sorulan bir sorunun yanıtı olarak; “Ata binmemiş olanlar dosttur, ata binenler dosttur ve attan inmiş olanlar dosttur” diye cevap verir.
Göçebe yaşamlarını kolaylaştırmak amacıyla atı ilk evcilleştiren insanların Asya’daki toplumlar olduğu bilinmektedir. Son yıllarda yapılan araştırmalar, Kuzey Kazakistan’da bulunan Botai Kültürü’nde atın evcilleştirilerek insan hizmetinde kullanılmaya başlandığını göstermektedir.