Özkan TEMURLENK - MAMŞİRATİ: Binicilikte Temel Eğitim Prensipleri
Binici adayları ilk önce, atın sevk ve yönetimi ile hiç ilgilenmeden, atın her üç yürüyüş biçiminde de dengeli ve yumuşak bir binişi başarmaları gerekir. Uzun ve yavaş ilerleyen bir eğitim sürecini kapsayan bu eğitim devresi, gelecekte yapılacak eğitimlerin çok daha kısa sürede ve güven içerisinde başarılmasını sağlayacaktır.
Eğitimde, üç günlük yarışma eyerinin kullanılması hem terbiye binişine, hem de atlama binişine kısmen olanak verdiği için en doğru olanıdır. Özel amaçlı eyerlerin çok erken kullanılması, eğitim sürecinin başarısını olumsuz etkiler. Çalışma sonucunda, gerekli ölçütler elde edilince, toplu çalışmalara başlanabilir. Binici toplulukları, birbirine yakın eğitim düzeyindeki 6-8 kişiden oluşturulur. Her topluluğun başında lider ata binmiş, biraz daha deneyimli bir binicinin bulunması sağlanmalıdır. Böylece manej hareketleri çok daha kolay öğretilebilir. Topluluk içerisindeki daha iyi durumdaki binicilerin daha zor atlara bindirilmesi, çalışma düzeninin daha akıcı olmasını sağlar.
Güven hissinin yeterince oluşturuncaya kadar, üzengi ile çalışmalara devam edilmelidir. Sonrasında, binişi pekiştirmek amacıyla dersin bir bölümünde üzengiler yukarıya çekilerek veya çıkartılarak çalışmalara devam edilebilir. Binici, atın ağzı ile düzgün bir istinat kurmayı başaramamışsa yardımcı donatımla çalışmak daha uygun olacaktır. İyi düzeydeki binicileri eğitici gözetiminde, zaman zaman iyi düzeydeki atlara bindirmek veya binicilik yarışmaları izlettirmek binicilerin heves ve isteklerini artırır. Çocuklara özellikle cambazlığın (akrobasinin) başlangıç eğitimlerini yaptırmak, güven duygusunun gelişimini sağlayacaktır. Doğaldır ki bu eğitim için küçük atlar (poni vb..) kullanılmalıdır. Bu nedenle her binicilik kulübü küçük atlara da sahip olmalıdır. Kapalı manejlerde yeterli düzeye gelen biniciler, atlama binişi, engel atlama çalışmaları ve açık manej binişlerine başlayabilirler. Çok yönlü ve esnek eğitim anlayışı, gelişimi çok iyi düzeye ulaştıracağı gibi, eğitimi eğlenceli kılacaktır. Binici yalnız başına ata binip inebilmeli, bu biniş ve inişlerde atın taş gibi hareketsiz kalması öğretilmelidir.
Üzengisiz binişte çok önemlidir. Örneğin ilerdeki yarışmalarda üzengi ayaktan çıkarsa binici üzengileri kullanmadan atı yönetebilmelidir. Başlangıçta 30 dakikalık eğitim, kasların sertliğini yumuşatmak için yeterlidir. Temelde adeta ve çok az süratli yapılır. Bu başlangıç aşamasındaki eğitimde henüz binicinin kasları ve kemikleri 60 dakikalık zorlanmaya dayanamaz (Şekil: 1).
Her şey iyi bir denge üzerine inşa edileceğinden, her dersin ilk 20 dakikasında jimnastik çalışmaları yapılmalıdır. Bu çalışmalar başlangıçta at dururken, sonraları binicinin yaşına ve gelişmesine bağlı olarak adeta, süratli ve dörtnalda yaptırılır. Bu çalışmalar, aslında ata ısınma ve at üzerinde denge sağlama egzersizleri şeklinde olmalıdır. Kolların yana ve yukarıya, öne ve geriye, belden yukarı büst kısmını boyuna, sağrıya ve yanlara doğru esnetilmesi hareketleri, eğitimin gelişme hızına göre her üç yürüyüş kararında yapılmalıdır. Yine başlangıçta bir kaç gün süreyle yapılacak süratli çalışması, dizginler kolyenin altından geçirilerek veya bağlanarak yaptırılmalıdır. Dolayısıyla binici, ellerin fazla hareketi nedeniyle atın ağzını rahatsız etmez. Çünkü başlangıçta sert dizgin etkileriyle atın ağzını acıtarak bozacağını bilmez (Şekil: 2).
Eğitimde denge geliştikçe, her dersin sonunda öğrenci çılbır çalışmasına alınabilir ve eğiticinin gözetimi altında kapalı alanda veya manejde serbest olarak dolaşabilir. Öğrenci denge ve güven kazanınca, sakin bir ata binmiş eğiticinin yedeğinde dışarı çıkartılabilir. Çeşitli yürüyüş kararlarında öğrencinin atın üzerinde uygun konumda kalabilmesi, atı iyi kavrayabilmesine bağlıdır.
Binici öncelikle uyluk, diz ve baldır kasları ile ata tutunabilmeli, daha sonra ise bu kaslarına uygulayacağı değişken güçlerle atını yönetebilmelidir. Öğrenci, gerek at üzerinde ve gerekse yerde yapacağı egzersizlerle kavrama işlevini geliştirmelidir. Ancak bütün bunları yaparken aşırı zorlayıcı, kas ve tendonlarını sertleştirici hareketlerden kaçınmalı, gelişmeyi yumuşak ancak güçlendirici hareketlerle sağlamalıdır.
Zamanla atı sağlam kavramaya başlayınca üzengisiz hafif süratli yapabilir ve bağımsız olarak dizgin kullanabilir. Kavraması gelişmemiş bir öğrenci için üzengisiz hafif süratli eğitiminde ısrar edilmemelidir.
Eğitici, dengeli bir atlama binişini öğrettiği zaman, yere sırık konarak çalışabilir. Bu başlı sırık (kavaleto) çalışması, yavaş yavaş atlama eğitimine dönüştürülür. Ancak onların başlangıçta binişlerini bozacak yüksek engel atlamasına izin vermek doğru değildir. Eğitici, başlangıç eğitiminin her safhasında, öğrencisinin biniş ve pozisyon tekniklerini doğru öğrenmesi için titiz davranmalıdır.
Geçmişte birçok genç binici, çok az veya hiç programlı bir eğitim görmediklerinden ve uluslararası yarışmalarda karşılaşacakları engel tipleri ve izler hakkında deneyim elde edememiş olduklarından, bunun kötü sonuçlarını görmüşlerdir. Cesaretli olması gençlerin hatası olmamalı, iyi eğitmen bu cesaretle birlikte başarı için gerekli olan deneyimi de öğrencisine sağlamalıdır.
Eğitici yalnız binicilerine doğru atlama binişini öğretmekle kalmaz, aynı zamanda bütün uluslararası atlama kurallarını iyi bilmek, bir parkur taslağını incelemek, bayrakların önemini kavramak, zorunlu bütün veya kısmi iz hatları gibi, incelik isteyen noktaları da öğretmelidir.
Gelecekte ülkelerini başarıyla temsil etmek isteyen genç binicilerin eğitimleri, tatilde hoşça zaman geçirme aracı olarak görülmemelidir. Bugünün genç binicileri yarının büyükleri olacakları için, uluslararası deneyim kazanma çabasında ve deneyim kazanma gereğinin bilincinde olmalıdırlar.
Sporun her çeşidinde başarılı olmak için özendirme gerekir. Genç yarışmacının hedefi, ülkesini başarıyla temsil etmektir. Artık yalnızca yarışmak ve bölgesel başarı göstermek yeterli değildir.
Bununla beraber zirveye çıkmak için, kestirme yol ve yöntemler aramak ta yanlıştır. Çabuk sonuç almak istemek, kendini beğenmişliği doğurur. Bu nedenle öğretmenlik ve yol gösterme, erken yaşlarda başlamalı ve en büyük yarışmalara katılırken bile devam ettirilmelidir. Binicilikte gerçek anlamda ustalaşma, diğer spor dallarından daha uzun zaman alır. Ancak binicilik öğrenilip bırakılacak bir spor değildir. Yaşam boyu at binmekle beden erki (kondisyonu) korunabilir.
Her binici bir takım güçlüklerle uğraşmak zorunda kalabileceğini bilmeli ve bilgisini geliştirmeye, atın itaatsizlik nedenlerini öğrenme ve bununla uğraşmanın yollarını da aramalıdır. İyi bir binici olmayı isteyen herkes bu konuyu gerçekçi olarak düşünmelidir. Bu hedefe erişebilmek için binicinin aşağıdaki konularda eğitilmesi gerekir:
- Gerekli kuramsal bilginin verilmesi
- Binicinin atı yönetme yeteneği ve ustalığının geliştirilmesi
- Binicinin at üzerindeki bilgisini uygulaması ve iletişimde uygun düşünce şeklini binici gibi benimsemesi
- Atın çeşitli tepkilerini tanıma yeteneğinin gelişmesi ve bunların önemini binici gibi değerlendirmesi
- Atın fiziksel eğitimini yaptırmak için binicilik hissinin geliştirilmesi.